Yenidoğan bebekler dünyaya geldikten sonra kimi testler yapılır.
Ancak bu testlerin yapılması için hekimin da gerekli görmesi ve buna yönelik karar vermesi gerekiyor.
Eğer bebekte kimi sıkıntılar olduğu tespit edilirse bilhassa bu sıkıntılar beyinle alakalı olursa kesinlikle test yapılmalı.
Yenidoğanlarda beyin hasarını belirlemek için çeşitli testler ve kıymetlendirme usulleri kullanılır. Bunlar ortasında şunlar bulunabilir:
Nörolojik Muayene:
Yenidoğanın nörolojik durumu, beynin ve hudut sisteminin işlevlerini kıymetlendirmek için bir hekim tarafından yapılır. Bu muayene sırasında bebeğin kas tonusu, refleksleri, hareketleri ve reaksiyonları incelenir.
Beyin Ultrasonografisi (USG):
Ultrasonografi, bebeğin beyninin ve beyin zarlarının incelenmesi için kullanılır. Yenidoğanlarda beyin USG’si çoklukla fontanel ismi verilen yumuşak bir bölgeden yapılarak beyin yapılarının ve muhtemel hasarların görüntülenmesine yardımcı olur.
Manyetik Rezonans Görüntüleme (MRG):
MRG, yenidoğanlarda beyin hasarını kıymetlendirmek için kullanılan daha detaylı bir görüntüleme tekniğidir. MRG, bebeğin beyin dokusunu ve mümkün hasarları daha ayrıntılı olarak gösterir.
Elektroensefalografi (EEG):
EEG, bebeğin beyin aktivitesini ölçmek için kullanılan bir testtir. Beyin dalgalarını kaydederek epileptik aktivite yahut öbür nörolojik sıkıntıları tespit etmeye yardımcı olur.
Laboratuvar Testleri:
Yenidoğanlarda beyin hasarının belirlenmesine yardımcı olabilecek laboratuvar testleri de vardır. Örneğin, kan testleri, enfeksiyon belirtileri yahut biyokimyasal değişikliklerin varlığını gösterir.
Yenidoğanlarda beyin hasarının belirlenmesi, çoklukla bir multidisipliner yaklaşım gerektirir ve bir neonatolog, pediatrist, nörolog ve öteki uzmanların iş birliği yapmasını gerektirebilir. Bu testlerin sonuçlarına dayanarak, yenidoğanın tedavi ve bakım planı belirlenir.
Yenidoğanlarda görülebilecek hastalıklar
Yenidoğan periyodunda görülebilecek çeşitli hastalıklar ve durumlar vardır. Bunlardan kimileri şunlardır:
Yenidoğan Sarılığı (Neonatal Bilirubinemia):
Yenidoğanlarda sık görülen bir durumdur. Yüksek ölçüde bilirubin birikmesi sonucu cilt ve gözlerde sararma görülür. Tedavi ekseriyetle fototerapi (ışık tedavisi) ile yapılır.
Solunum Distress Sendromu (RDS):
Prematüre bebeklerde sık görülen bir durumdur. Akciğerlerin gereğince gelişmemesi yahut kâfi yüzey etkin unsurun üretilememesi sonucu teneffüs zahmeti yaşanır.
Enfeksiyonlar:
Yenidoğanlar, doğum sırasında yahut sonrasında enfeksiyonlara maruz kalabilirler. Sepsis, menenjit ve teneffüs yolu enfeksiyonları üzere enfeksiyonlar yenidoğanları etkileyebilir.
Doğumsal Anomaliler:
Yenidoğanlarda birtakım doğumsal anomaliler görülebilir. Bunlar ortasında kalp anomalileri, nöral tüp defektleri, sindirim sistemi anomalileri üzere durumlar yer alır.
Konjenital Enfeksiyonlar:
Gebelik sırasında anneden bebeğe geçebilecek enfeksiyonlar, yenidoğanın sıhhatini etkileyebilir. CMV (sitomegalovirüs), toksoplazmoz, sifiliz, rubella üzere enfeksiyonlar örnek verilebilir.
Hiperbilirubinemi:
Yenidoğanlarda yüksek bilirubin düzeyleri ciltte sarılığa neden olabilir. Bu durum, bilirubin düzeyleri çok yüksek olduğunda toksik tesirler gösterebilir.
Doğuştan Metabolik Hastalıklar:
Yenidoğan periyodunda doğumsal metabolik hastalıklar ortaya çıkabilir. Bunlar ortasında fenilketonüri, hipotiroidi üzere hastalıklar yer alır.
