2011 yılında gerçekleşen tsunami felaketinden sonra hasar gören Fukuşima’daki santralde sızıntı meydana gelmiş ve radyoaktif sular oradaki dev tanklarda depolanmaya başlamıştı.
Uluslararası Sivil Toplum Kuruluşu Greenpeace’in yaptığı bir araştırmaya nazaran, kelam konusu radyoaktif su, insan DNA’sına ziyan verme potansiyeline sahip tehlikeli bir radyoaktif husus içeriyor.
Arıtma sistemi binasında sorun çıktı
Devlet televizyonu NHK’nin ine nazaran, santralde biriken kirli sudan radyoaktif hususları arındıran sistemin bulunduğu binanın havalandırmasında sızıntı tespit edildi.
Radyoaktif unsur içeren yaklaşık 5,5 ton kirli suyun, binanın havalandırma çıkışı etrafına sızdığı tespit edildi. Sisteme kirli su akışının durdurulmasıyla, sızıntı kesildi.
Santral işleticisi Tokyo Electric Power (TEPCO) yetkilileri, suyun, “sezyum ve stronsiyum dahil 22 milyar bekerel radyoaktif husus içerebileceği” iddiasında bulundu.
Radyoaktif husus içeren suyun büyük bir kısmı toprağa sızarken, yakın bölgedeki drenaj kanallarındaki incelemelerde kıymetli seviyede anormallik saptanmadı.
İşletici firmanın, suyun sızdığı bölgeyi “girilmez” statüsüne aldığı, bu bölge ve etrafındaki toprağın toplanması dahil prosedürleri acilen başlattığı aktarıldı.
Atık su okyanusa boşaltılıyor
TEPCO, santraldeki radyoaktif atık suyun okyanusa boşaltılmasını Ağustos 2023’te başlattı. Boşaltımın birincisi 24 Ağustos-11 Eylül, ikincisi 5-23 Ekim, üçüncüsü 2-20 Kasım’da tamamlandı.
Atık su, deniz altına inşa edilen tünel vasıtasıyla kıyıdan 1 kilometre açığa boşaltılıyor. Marta kadar toplam 31 bin 200 ton atık su Pasifik Okyanusu’na boşaltılacak.
Santraldeki reaktörleri soğutma fonksiyonu gören saf su içinde oluşan radyoaktif hususlar, Gelişmiş Sıvı Sürece Sistemi (ALPS) sayesinde trityum malzemesi haricinde ayrışıyor.
Uluslararası Atom Gücü Ajansı (UAEA), Temmuz 2023’teki kesin raporunda, Japonya’nın atık su tahliye planının, güvenlik standartlarıyla uyumlu olduğunu duyurmuştu.
Okyanusa radyoaktif su salmak yanlışsız mu
Radyasyonla ilgili şaşırtan bir şey, ne kadar yaygın olduğudur. Hava, su, bitkiler ve granit tezgahlar dahil olmak üzere, çabucak hemen her şey bir dereceye kadar radyoaktiftir.
Uzun aralı bir havayolu uçuşu bile uçaktaki herkesi birkaç göğüs röntgeni pahasında radyasyona maruz bırakır.
Radyoaktif sudaki “trityum” kelam konusu olduğunda, atmosferdeki doğal süreçler her yıl 50-70 peta-bekerel (PBq) trityum üretir. Bu kıymeti saf trityum kıymetine çevirirsek, her yıl doğal olarak 150-200 gram trityum oluştuğunu görüyoruz.
Pasifik Okyanusu’na bakıldığında, yaklaşık 8,4 kg trityum aslında suda var. Karşılaştırıldığında, atık suyundaki toplam trityum ölçüsü yaklaşık 3 gram ile çok daha küçük.
Halihazırda Pasifik’te bulunan radyoaktivite ile karşılaştırıldığında, planlanan yıllık su boşaltımından kaynaklı radyasyon, okyanusta bir damla olarak kalıyor.
Pasifik’teki mevcut trityum radyoaktivite düzeyleri tasa verici değil ve bu nedenle Fukuşima suyunun ekleyeceği küçük ölçü rastgele bir ziyana neden olmayacak.
Ayrıca, tüm nükleer santraller, rutin olarak okyanusa ve başka su yollarına boşaltılan bir ölçü trityum üretiyor.
Yorumlar kapalı.