Gaziantep’te yaşayan Lina (11) ve Hira (8) Safa kardeşler, geçtiğimiz yıl Hatay’da ikamet eden babaannelerine sömestr tatilinde yaptıkları ziyarette 6 Şubat Kahramanmaraş sarsıntılarına yakalandı. Afette enkaz altında kalmaktan son anda kurtulan Safa kardeşlerin kütüphaneden aldıkları kitaplar yıkıntılar ortasında kaldı. Mahcubiyet hissiyle ödünç aldıkları kitapların parasını ödemek için Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Alâeddin Yavaşca Çocuk Kütüphanesi’nin yolunu tutan kardeşleri bir sürpriz bekliyordu.
Düzenli olarak kitap alan kardeşlerin, yaşadığı borçluluk hissine karşılık Gaziantep Büyükşehir, iki kardeşe özel içerisinde kitapların olduğu armağanlar hazırladı. Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Turizm Daire Lideri Hüseyin Ateş, iki kardeşte olan bu sorumluluk şuurunun kendilerini çok duygulandırdığını söyledi.
ÇOCUK KÜTÜPHANELERİ ÇOK ÖNEMLİ
Bu iki kardeşin borçluluk ve yaşadığı mahcubiyet hissine karşılık onları kütüphaneden ağırlamak istediklerini anlatan Ateş, “Onlara sevdikleri kitapları armağan ettik. Bu sorumluluk şuuru bizi daha çok borçlandırdı. Çocuk kütüphanelerine daha çok ehemmiyet vermemiz gerektiğini, bu cins çocukların yetişmesi için bize de sorumluluk şuuru yükledi aslında. Bu kitapları ikram etmemizin maksadı da şu: bu okuma serüveninde, bu seyahatte onların en hoş anlarına eşlik etmeleri için ve öğrenme serüveninde bir katkımız olduysa ne memnun bize” dedi.
ANNE TAŞDOĞAN: ÇOCUKLARIN TELEVİZYON İZLEME ALIŞKANLIĞI YOK
Hira ve Lina kardeşlerin annesi Dilek Taşdoğan, televizyon izleme kültürlerinin çok olmadığını belirterek, “Çocukların günlük yaşantısı çok ağır geçtiğinden televizyona pek vakit bulamıyoruz. Kitap okumayı seviyorlar ve ben onlara günlük sayfa sayısı mecburî tutuyorum. Onu okumalarını söylüyorum. Çocuk bazen okuyor bazen okumuyor fakat daima onunla bu yolda ilerlemek istiyoruz. Belediyemizin bu türlü bir aktiflik yapması ve bu türlü yerler açması nitekim gelecekteki kuşaklar için çok hoş. Şu anki hayat kaidelerinde bir kitap en az 50-60 TL. İnsanların bunu almaya gücü yok ancak belediyemizin bu sunduğu kurallarda beşerler 15 günde bir istedikleri kitabı alıp okuyup getirebilme hakları var” diye konuştu.
DEPREM SONRASI GAZİANTEP’E DÖNEN KARDEŞLER BİRAZ UTANIYORDU
Çocukların sömestr tatilinin son haftasından Hatay’a babaannelerini ziyarete gittiklerini anımsatan anne Taşdoğan, “Pazar günü Antep’e döneceklerdi, kar yağışından ötürü dönemediler. Pazartesi günü döneriz dediler, pazartesi günü olmadan sabah sarsıntı oldu. Buradan giderken yanlarına kıyafet ve okumaları için kitaplarını koymuştum. Kitabı da Gaziantep Büyükşehir Alâeddin Yavaşça kütüphanesinden temin etmiştik. Son bir kitapları kalmıştı. 15 gün ortayla onları tekrar vermemiz için. O kitap orada enkazda konutumuz yıkılınca bütün hepsi de gitti. Valizdeki eşyanın olmadığını tek tek fark edince onumuz yok, bunumuz yok kitabımız da Hatay’da kaldı zelzelede. Biz kütüphaneye ne diyeceğiz ne yapacağız fikri oluştu. Buraya gelirken kitabı getiremedikleri için biraz utanıyorlardı” ifadelerini kullandı.
LİNA: SEVDİĞİM KİTAPLARIM CANAVAR VE MUMYA YEŞİL VALİZİMİN İÇİNDE ENKAZ ALTINDA KALDI
Hatay’da sarsıntı esnasında Canavar ve Mumya isimli kitaplarını kaybettiğini aktaran Lina Safa, “Kitap yeşil valizimiz vardı onun içinde kaldı. Zelzele olunca valizimiz konutta kaldı, yani kitabı kurtaramadık. Orada kaldı. Kitapları çok seviyorum. Kitaplar kendini bu türlü çok hoş ruhsal şeyler veriyor. Kendini uygun hissettiriyor. Ben de kitap okumayı çok seviyorum. Sık sık da okumayı umut ediyorum. Ben okumaya başladığımda bu türlü bir okuma istediği yoktu, sonradan alıştım falan baktım ki ben kitap okumayı aslında seviyorum. Ben annem ve kardeşimle geliyorum zira kardeşim de kitap alıyor. Annem de bazen bulduğu kendi yaşına uygun bulduğu kitapları alıyor. Burası yani çok hoş, ben çok sevdim burayı. Her gün gelmek istiyorum” şeklinde konuştu.
HİRA: BU KÜTÜPHANEYİ ÇOK SEVİYORUM
Kitapları çok sevdiğini anlatan Hira Safa da, “Şirinler’den en çok işbaşında 1’i çok sevdim. Bir tane daha vardı, lider olmak kolay mı? öteki hatırlamıyorum şu anda üçüncü kitap alışıma geçeceğim. Kitapları kütüphanenin oradan bir yerlerden alıyorum. Hoş yazıyor üstünde, okuyabiliyorum o yüzden de bulabiliyorum. Bir de ablam oradan küçük kitaplar buluyor bana. Ben de onları okuyorum. Burayı çok seviyorum. Annemle gelip bu türlü kütüphanede bu türlü seçiyoruz 1 tane aslında 3 tane seçebiliyormuşuz aslında lakin biz 1 tane seçip gidiyoruz. 14 gün olduğu için çok sürmüyor. O yüzden bir 1 kitap alıyoruz ondan sonra mühleti bitince geri geliyoruz. Bırakıyoruz kitapları yeni kitap alıyoruz. Okumayı seviyorum ancak bazen unutuyorum uykum geliyor. Annemden müsaade alıyorum, 5 dakika uyuyorum sonra uyanıyorum kitabımı okuyorum ondan sonra yeniden uyuyorum” diye konuştu.
Hediye edilen kitaplar için çok memnun olduğuna dikkati çeken Hira Safa, “Ben bu kitapları da çok beğendim. Her gün okumayı umut ediyorum” dedi.
