Kent merkezine 10 kilometre uzaklıkta yer alan ve 5 mahalleden oluşan Kumçatı beldesinde yaklaşık 1000 dönüm alanda ikinci eser olarak susam yetiştiriliyor.
Cudi ve Gabar dağı eteklerindeki beldede susam, Kültür ve Turizm Bakanlığı desteğiyle geçen yıl restore edilen 154 yıllık su değirmeninde klasik usullerle öğütülerek, tahine dönüştürülüyor.
Yaklaşık 1 ton susamdan 800 kilogram tahin elde eden üreticiler, geçen yıl Türk Patent ve Marka Kurumunca “Dergul” ismiyle tescillenen tahinin satışını artırdı.
Su değirmeninde kış aylarında günde 400 kilogram üretilen tahin, birçok kente de gönderiliyor.
Tarım ve Orman İl Müdürü Oktay Sezgin, Dergul tahininin kentte yetiştirilen susamın su baskısı formülüyle öğütülerek elde edildiğini, markalaşması için müdürlükleri nezdinde 2 yıl evvel coğrafik işaret tescil dokümanı alınması için çalışma başlattıklarını anımsattı.
Türk Patent ve Marka Kurumunca 2 yıl evvel yapılan müracaatın geçen yıl olumlu formda sonuçlandığını söz eden Sezgin, “Tahinimiz kendine has aromasıyla tüketicilerin beğenisine hasıl olmuştur. Bu hoş tadın Şırnak ilinin dışında ve komşusu olduğumuz ülkelerde de tüketilmesi son derece uygundur. Müdürlük olarak işletmelerimizin gıda kontrollerini yapıyoruz.” dedi.
Tahinin tescillenmesinden sonra üretiminin ve esere olan inancın arttığını kaydeden Sezgin, üreticilere yeni pazarların açılması için tescillenmesinin olumlu katkılarını gördüklerini söyledi.
Sezgin, “Daha evvel eserin inançlı olup olmadığını Müdürlüğümüze danışıyorlardı. Bu hususta çok sayıda telefon geliyordu. Tescillendikten sonra bölgede tahin üretimi ve tüketiminde artış oldu. Bunun memnunluğunu yaşıyoruz. Şırnak’ta bu türlü yöresel kıymetlerin tescillenmesi için çalışmalarımız sürüyor.” sözlerini kullandı.
“SİPARİŞLERE YETİŞEMİYORUZ”
Tarihi değirmeni işleten Misbah Demir de beldede üretilen susamı su değirmeninde hijyenik ortamda tahine dönüştürdüklerini, internet aracılığıyla sipariş aldıklarını, eseri yurdun dört bir yanına gönderdiklerini belirtti.
Kültür ve Turizm Bakanlığınca 2 sene evvel değirmenin restore edildiğini ve kültür varlığı olarak tescillendiğini bildiren Demir, şunları kaydetti:
“Tahin tescillendikten sonra daha çok talep alıyoruz. Bilhassa kış aylarında satışı artıyor. 154 yıllık bir geçmişi var değirmenin. Burada tahin yüzde 100 susamdan yapılıyor. Rastgele bir katkı unsuru yok. Susam da bizim bölgede büsbütün doğal yollarla yetiştiriliyor. Değirmende kış aylarında günde yaklaşık 400 kilogram tahin üretiyoruz. Yaz aylarında su azaldığı için yalnızca un öğütüyoruz. Tahin de tescillendikten sonra siparişleri yetiştiremiyoruz.”
“30 YILDAN FAZLADIR BURAYA GELİYORUM”
Üretici Saliha Sanrı da yıllardır su değirmenine susamlarını getirerek tahine dönüştürdüklerini anlattı.
Sanrı, “Susamlarımızı temizledikten sonra buraya getiriyoruz. Burada tuzladıktan sonra değirmende öğütüyoruz. 30 yıldan fazladır buraya geliyorum. Burası tarihi bir değirmen. Su değirmeninin tahini de unu da daha hoş oluyor.” diye konuştu.
Kamil Atan ise doğal olduğu için 30 yıldır su değirmenini tercih ettiklerini belirtti.
Atan, “Değirmende üretilen tahinin coğrafik işaret alması bizi ziyadesiyle şad etti. Bu vesileyle tanıtımı oldu.” dedi.
