Haber7-ÖZEL
Adıyamanlı depremzede öğretmen Muhammet Irmak, 6 Şubat depremlerinden 10 gün evvel geldiği İstanbul’da ünlü oyuncu Ali Burak Ceylan‘ın cüzdanını buldu. Cüzdanı ünlü oyuncuya ulaştıran Irmak, kendisine “Bir gün başın dara düşerse beni ara” diyen oyuncu Ceylan’ı zelzele felaketinin akabinde arayarak yardım istedi. Irmak’ın 26 Ocak 2023’te Üsküdar’da bulduğu cüzdan, 6 Şubat sonrası hayatını değiştirdi. Depremzede öğretmen, yaşananları Haber7 muhabiri Müge Çakmak‘a anlattı.
CÜZDANIN SAHİBİ ÜNLÜ OYUNCU ÇIKTI
Geçtiğimiz yıl sömestr tatilinde İstanbul’a geldiğini söyleyen Adıyamanlı öğretmen Muhammet Irmak, “Kardeşimle gece yürürken yerde cüzdan bulduk. Cüzdanı bulduğumuzda içinde kredi kartı ve kimlik bilgileri vardı. Bizde cüzdanın sahibini bulalım dedik. Toplumsal medyadan araştırınca cüzdanın sahibi meğer ünlü bir oyuncuymuş. Kendisine ileti attık lakin bir türlü ulaşamadık. Akabinde kendisine ilişkin üretim şirketinin numarasına ulaştık. Bildiri attık direkt Ali Beyefendi yanıt verdi.” dedi.
Cüzdanı ünlü oyuncuya teslim ettiğini söyleyen Irmak, oyuncunun nazik bir formda ödül talebinde bulunduğunu fakat kendisinin teşekkür ederek bunu insanlık ismine yaptığını söyledi. Oyuncu Ali Burak Ceylan‘ın “Benim numaramı kaydet olurda bir gün başın dara düşerse beni orta bundan sonra sen benim kardeşimsin” dediğini belirten Irmak, bu konuşmadan 10 gün sonra 6 Şubat sarsıntılarına yakalandığını ve çok sayıda akrabasının vefat ettiğini söyledi.
“KARDEŞİM SEN MERAK ETME” DEDİ KÖŞK AYARLADI
Deprem sonrası bayan ve çocukları İstanbul’a göndererek kendisini arama kurtarma çalışmalarına katılan öğretmen, ünlü oyuncuya bildiri atarak “Ali abi, ailem ve sevdiklerim ortada kaldı İstanbul’da bir hayırsever var mı en azından onları kısa müddette olsa başını sokacakları bir mesken ayarlayalım.” dediğini, Ceylan’ın ise “Kardeşim sen merak etme” dediğini söyledi.
Aradan geçen birkaç günün akabinde Ali Burak Ceylan’ın kendilerine Bağdat Caddesi’nde bir köşk ayarladığını söyleyen depremzede öğretmen, şu biçimde konuştu;
Köşk Ali Burak Ceylan’ın arkadaşı Şehmus Üzüme aitmiş. Ali abi arkadaşlarıyla bir arada köşkü tertemiz yapmış, buzdolabından çamaşır makinesine kadar meskenin bütün eşyalarını dizmiş. Çocukların bezine, mamasına kadar her şeyi koymuş aileme de gitmiş demiş ki; o gece problem cüzdan değildi benim size yardım etmem gerekiyordu demiş.
KİRA ARTIŞLARI BİZLERİ ÇOK ETKİLİYOR
Bugün gelinen noktada zelzele bölgesindeki konutların kiralarından kaygı yanan öğretmen Irmak şu tabirleri kullandı;
4 aileden biri sistemini kurdu 3 aile nizam kuramadı. Kuramıyoruz da. Hem depremzedelere olan yaklaşım hem de zelzele bölgelerindeki kira artışı bizleri epeyce etkiliyor. O yüzden bir türlü memleketimize gidemiyoruz. Ben oradayım fakat ailem gelemiyor, sevdiklerim gelemiyor. Buradan insanlara birazcık daha vicdanlı ve merhametli olmayı öneriyorum. Zira bu sarsıntı onlarında başına gelebilirdi. Biz şunu anladık aslında bu hayatta bize Allah tarafından verilen mal, mülk, eşya neyse bizlere emanet bu emaneti bir gün teslime edeceğiz. O yüzden birbirimize takviye olalım, tarihe kendimize kenetlenmiş olarak altın harflerle yazdıralım.
“TEK BAŞIMA YAPMADIM”
Konuya ait oyuncu Burak Ceylan da toplumsal medya hesabından yayınladığı bir görüntü ile açıklamalarda bulundu. Ceylan açıklamasında şu tabirlere yer verdi;
Bu görüntüyü kendimi mesuliyet altında hissettiğim için çekiyorum. Son periyotta çok yayılan bir görüntü var Muhammet isimli depremzede kardeşimizin başından geçen olayı anlattığı bir görüntü. Orada benden de bahsediyor. Anlattığı şeyler doğrudur lakin bu görüntüyü çekmemin iki sebebi var” diyen Ceylan, “Birincisi Allah razı olsun o kadar çok dua geldi ki… Bu tertibi yalnızca ben yapmışım üzere bir algının olma ihtimalinden korktuğum için ve birtakım yerlerde bu türlü geçtiği için buna bir açıklık getirmek istiyorum. Birincisi bu bizim için bir yardım, bir takviye değildi. Bizim için bir borçtu, gururlu bir borçtu. Ben yada milyonlarca vatandaşımızın bu borcun gereğini yaptığı üzere ben ve dostlarım da o vakit elimizden geldiğince geleni yaptık. Lakin o köşkün bir sahibi vardı. O köşk Şehmus Üzüm isimli bir işadamı ağabeyimizin. Onunla bizi tanıştıran Ahlam isimli Filistinli bir arkadaşımız. Azra, Senem, Aykut, İlyas, Metin… Aklıma gelmeyen başka bütün dostlarımız… Yol arkadaşlarımız… Aracıyla yardımları Avrupa’dan, Anadolu Yakası’ndan nokta nokta taşıyıp da ulaşması gereken yere götüren Muhammed isimli arkadaşımız; boyacı Emrah usta bir kuruş para almadan o konutu boyayan, tadilatını yapan köşkün vazifelisi Nedim Abi gelen aileye yardım etti. Yıkamacı abimiz, yatakları halıları fiyatsız yıkadı. Bunlar özel şeyler değil. Bunların altını çiziyor olmamın nedeni tertip içerisinde anılması gereken insanların da oluyor olduğunu sizin biliyor olmanız benim bütün duaları tek hak sahibi üzere olan bu durumdan kurtaracak ve beni vicdanen çok rahatlatacak
