Cumhur İttifakı’nın İstanbul adayı Murat Kurum, ziyaretlerini sürdürüyor.
Bugünkü durağı ise Karadeniz Vakfı oldu.
Burada ağır ilgiyle karşılanan Kurum, vatandaşlarla yakından ilgilendi.
Ardından açıklamalarda bulunan Murat Kurum’un gündeminde, Erzincan’da yaşanan heyelan yer aldı.
“En büyük temennimiz hiçbir can kaybının olmaması”
Bölgede 9 emekçiye ulaşmak ismine çalışmalar devam ederken, toplumsal medyada öne atılan savlara ait karşılık veren Kurum, kelamlarına birinci olarak şöyle başladı:
“Milletçe derin bir hüzün içerisindeyiz. İliç’teki ocağında bir toprak kayması yaşadık. Personellerimiz şu anda göçük altında. Devletimiz, olayın birinci dakikalarından itibaren bir seferberlik ruhuyla çalışıyor. Kardeşlerimizin kurtarılması için arkadaşlarımız, canla başla arama kurtarma faaliyeti yürütüyor. En büyük temennimiz hiçbir can kaybının olmaması. İnşallah buradan gelecek hoş haberleri bekliyoruz. Ben ailelerimize, Can Erzincan’ımıza, aziz milletimize geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum.” kelamlarıyla başladı.
“Çevre mevzuatına uygun iş yapıp yapmadığı, tam 135 sefer denetlendi”
Madene verilen ÇED raporu ile ilgili tenkitlere karşılık veren Kurum, “Şunların altını çizerek söylemek istiyorum. Bakanlığım periyodunda, kelam konusu bu işletmeye verilen ÇED raporunu lisana getiriyorlar. Etraf Bakanlığı yalnızca çevresel tesirleri denetler. İşletme; etrafa, tabiata ziyan veriyor mu, vermiyor mu buna bakar. Bakanlığımız devrinde, bu işletmenin çevresel tesir kontrolleri çok sıkı bir formda yapıldı. Bu işletmenin etraf mevzuatına uygun iş yapıp yapmadığı, tam 135 kere denetlendi.” dedi.
“3 ay kapısına mühür vuruldu”
21 Haziran 2022’de, işletmeye Etraf Kanunu’ndaki en üst sondan idari para cezası verildiğinin altını çizen Murat Kurum, “İşletmenin faaliyetinde etraf mevzuatı kapsamında görülen eksiklikler nedeniyle; 3 ay kapısına mühür vuruldu. Bununla da kalınmayıp işletmenin çevreyi kirletmesi nedeniyle Cumhuriyet Başsavcılığına hata duyurusunda bulunuldu. Özet olarak biz kanunda öngörülen bütün cezai süreçleri hiçbir müsamaha göstermeksizin kararlılıkla uyguladık. İşletmenin, tüm önlemleri aldığı eksper raporlarıyla tespit edilince faaliyetine tekrar başladı.” tabirlerini kullandı.
“Çevre Bakanlığı işletmenin kapasite artışı kararını veremez”
İşletmenin kapasite artırmasına yönelik kararın Etraf, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’ndan alınmasının mümkün olmadığını kelamlarına ekleyen Kurum şöyle devam etti:
“Bize iftira atanlar şunu da bilir ki; Etraf Bakanlığı işletmenin kapasite artışı kararını vermez, veremez, zira bu türlü bir yetkisi yoktur. Yalnızca ve yalnızca kapasite artışının etrafa tesirini ölçer, onaylar ya da onaylamaz. Tekrar, ÇED raporlarına ait kararlarda birçok farklı kurum ve kuruluşun bilimsel görüş ve raporlarına bakılır. İşte bugün lisanlarına doladıkları ÇED kararı da 21 kurum ve kuruluştan oluşan kurul üyeleri tarafından onaylıdır.” dedi.
“Hangi vicdanla bu mevzuyu İstanbul seçimlerine getirdiniz”
Dün geceden itibaren tek merkezden yönetilen sistematik ve şuurlu bir algı operasyonu ve kara propagandanın başlatıldığını belirten Kurum, “Milletimizi yasa boğan böylesi bir hadise, siyasi bir istismara dönüştürüldü. Masabaşında üretilmiş pek çok palavra haber ve tezvirat sağa sola servis edildi. Milletimiz bu makus niyeti çok âlâ biliyor, çok âlâ tanıyor. Biz vicdan sahibi herkese soruyoruz. Siz hangi vicdanla, hangi hisle bu mevzuyu İstanbul’a ve İstanbul seçimlerine getirdiniz? Vatandaşlarımızın daha toprağın altında olduğu bir yerde, 85 milyonun gözünün, aklının, kalbinin burada olduğu bir etapta bu olayı siyasete alet etmek vicdansızlık, insafsızlık değil de nedir? Hangi insani duyguya, hangi insani fazilete uygundur?” diyerek açıklamasına devam etti.
“Milletimizi aldatmaya çalışanları bu millet affetmeyecektir”
Kurum, “İnsanımızın canları üzerinden siyasi ikbal peşine düşenleri, milletimizi aldatmaya çalışanları bu millet affetmeyecektir. Bu millet, bu siyaset simsarlarını, bu algı operasyonlarını boşa çıkaracak, unutmayacak, onları derin vicdanıyla ve ferasetiyle cezalandıracaktır. Bundan hiç kimsenin kuşkusu olmasın. Şu anda bizim tek bir gayemiz var. O da canlarımızın bir an evvel kurtulmasıdır. Ben tekrar ailelerimize, Erzincan’ımıza, milletimize geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum.” kelamlarıyla konuşmasını tamamladı.
Yorumlar kapalı.