Büyükşehir Lideri Uğur İbrahim Altay, Kahramanmaraş merkezli zelzelelerin akabinde o devirde Hatay’da yaşadıklarını sarsıntının birinci yılı hasebiyle hazırlanan belgeselde anlattı.
Konya Büyükşehir Belediyesi YouTube kanalından yayınlanan belgeselde Hatay’a ulaştıklarında gördükleri görünümün ve yaşanan sarsıntının dehşet verici olduğunu lisana getiren Lider Altay, “Kelimelerin tanım edemeyeceği bir şeyle karşılaştık ve beşerler dışarıda, soğukta bulabildikleri şeylerle ateş yakarak etrafında toplanmaya başlamışlardı. Sıkıntı vakitlerdi. Neredeyse hiçbir şey kalmamıştı. O gün herhalde bulutlardan mı, yağıştan mı, bu türlü zifiri bir karanlık hali vardı. Ay ışığının bile olmadığı sıkıntı günlerdi. Hatırlayınca kimi şeylerin de eksik olduğunu görüyorum, zihnimde canlanmıyor. Bir travma demek ki, ortada boşluklar var” dedi.
“En değerli çıkmazımız ‘Nereye gidiyoruz?’ sorusuydu”
Başkan Altay, 6 Şubat sarsıntısını haber aldığı anı anımsayarak, şunları aktardı:
“O gece telefonun çalmasıyla uyandım ‘herhalde harika bir şey oldu, bu saatte olağan bir şey olmaz’ diyerek açtım telefonu. ‘Başkanım Kahramanmaraş merkezli çok büyük bir zelzele oldu’ denildi. ‘Hemen AKOM’a geçelim hazırlıklarınıza başlayın ben de geliyorum’ dedim. Çarçabuk üzerimi giyinip Aydınlıkevler’de bulunan itfaiye merkezimize geldim. Zannediyorum saat 05.30 civarıydı. Arama kurtarma takımlarına güç bir vazifeye gittiklerini, Konya’yı temsil ettiklerini, işimizin sıkıntı olduğunu ancak Konya’nın takviyesinin kıymetli olduğunu söz ettim. Oradaki en kıymetli çıkmazımız ‘Nereye gidiyoruz?’ sorusuydu.”
Daha sonra AKOM’da kriz masası oluşturduklarını söz eden Lider Altay, “Hemen birinci yemek tırını yola çıkardık. Zira insanların en süratli muhtaçlığı besine ulaşmak. Arama kurtarma grupları için de bu türlü bir muhtaçlık vardı. O sırada olay biraz daha netleşmeye başladı. Sarsıntının şiddetinin çok büyük olduğu manzaralar gelmeye başladı. Vatandaşlardan çok ağır bir biçimde yardımıyla ilgili ne yapacağız telefonları almaya başlamıştık. 11.30 civarında 3 merkez ilçemizde 3 spor salonu belirleyerek bunu kamuoyuyla paylaştık. Bu ortada süratlice kan bağışında bulunulmasıyla ilgili çalışmalar başlattık” diye konuştu.
“Orada beşerler soğukta, çalışanınız çalışırken ben burada oturayım, istirahat edeyim, uyuyayım, yemek yiyeyim üzere bir gündeminiz olmuyor”
Başkan Altay, yaşananların çok derin acılar olduğunu ve insanın bu hususta konuşurken boğazının düğümlendiğini vurgulayarak, şunları söz etti:
“Hem şahsî hayatımızda hem belediyecilik çalışmalarımızda Hatay’da yaşadıklarımız hepimiz için deneyim, bilgi birikimi bir taraftan da her ismi geçtiğinde kalbimizden bir modülün etkilendiğini, sıkıştığını hala hissediyoruz. Oradayken oturup bir şey yemek de insanın içinden gelmiyor, sizi rahatsız ediyor. Orada beşerler soğukta, çalışanınız çalışırken ben burada oturayım, istirahat edeyim, uyuyayım, yemek yiyeyim üzere bir gündeminiz olmuyor. Birinci 10 gün zati otomobilde yattık, 10. günde sanırım büyük bir minibüs geldi. Ben 49 yaşındayım, hayatımda hiç çorapla uyuduğumu hatırlamam. Fakat çorapla, meshle, üzerimizdeki kıyafetle otomobilin içinde kıvrılarak uyuduk. 13, 14, tahminen 20. güne kadar.”
“O an gözlerimden yaşların döküldüğünü hatırlıyorum”
Yardım tırlarını koordine etmeye çalışırken bir orta yorgunluk nedeniyle sandalyede uykuya daldığı anı paylaşan Lider Altay, “Konteynerleri nereye koyalım? Yardım tırlarını nereden indirelim? Jeneratörü nereye koyalım? diye Cumhurbaşkanı Başdanışmanımız Mustafa Akış beyefendiyle bu bahisleri konuşuyorduk. Ben konuşurken sandalyede uyumuşum. Ne kadar uyudum hatırlamıyorum, kim uyandırdı onu da hatırlamıyorum. Fotoğrafın çekildiğinden de haberim yok. O fotoğrafı o anda da görmedim. Sonra biz işimize devam ettik. Zannedersem 2 gün sonraydı otomobilde bir yere gidiyordum. Esasen internet çok az çekiyor. Toplumsal medyayı yenilerken fotoğraf önüme fikir evvel kendim olduğunu da anlayamadım. Zira uyku hali, fotoğrafta çok net yüzünüz de aşikâr olmuyor. Bu ne diye bakınca bu türlü o an gözlerimden yaşların döküldüğünü hatırlıyorum. Bir makus oldum, zira bir acizlik hissediyorsunuz” tabirlerini kullandı.
“Rabbim kentlerimizi, ülkemizi bu çeşit felaketlerden korusun”
Başkan Altay, zelzelenin üzerinden bir yıl geçtiğini anımsatarak, “Artık enkazların kaldırıldığı, yeni bir hayatın kurulmaya başlandığı bir devirdeyiz. Bunlar kaybettiğimiz 50 bin insanı geri getirmez. Onlara Allah’tan rahmet diliyorum, yakınlarına ve milletimize başsağlığı diliyorum. Rabbim kentlerimizi, ülkemizi bu tıp felaketlerden korusun. Bir an evvel yaraların sarılmasıyla ilgili tüm Türkiye seferber olmuş durumda. Oradaki insanların bir an evvel muteber konutlara taşınması, ticari hayatın, toplumsal hayatın başlaması gerekiyor. Zelzelenin hepimize öğrettiği bir başka mevzu. Hepimizin dirençli kentlere muhtaçlığımız olduğu gerçeğini bir sefer daha görmüş olduk. Belediye liderlerinin en kıymetli gündemi kentlerini dirençli hale getirebilmek olmalı. Kentlerimizi başta sarsıntı ve iklim değişikliği olmak üzere tüm felaketlere hazır hale getirebilmeliyiz. Yanılgı yapma lüksümüz yok. Bundan sonra bütün yaptığımız işlerde bunu öne koymamız gerekiyor. Bir de Hatay’da zelzele bölgesinde yaşadıklarımızdan bir deneyim çıkararak bundan sonraki felaketlere daha hazır hale gelmek için eksiklerimizi tamamlamamız gerekiyor. Hiçbir şey kusursuz değildir, kesinlikle yapılacak iş vardır. Arama-kurtarmadan pak suya ve ulaşıma, haberleşmeden insani yardıma kadar her bahiste alanda neyi yaptığımızı, nerde eksik olduğumuzu da görme fırsatımız oldu. Millet olarak süratli unutuyoruz onun için unutmadan bu bahiste çabucak eksiklerimizi tamamlayarak kurumsal kapasitemizi de geliştirmemiz gerekiyor” dedi.
Belgeselde bölgede uzun müddet faaliyet sürdüren Konya Büyükşehir Belediyesi’nin çeşitli ünitelerinde misyonlu çalışanlar da hislerini ve yaşadıklarını anlattı.
6 Şubat zelzelelerinin birinci yılı hasebiyle hazırlanan belgesel, Konya Büyükşehir Belediyesi’nin YouTube kanalından izlenebiliyor.
