İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya tutuksuz sanıklar Nazlı Ilıcak, Yakup Şimşek ve Fevzi Yazıcı katıldı.
Taraf avukatları da duruşma salonunda hazır bulundu. Duruşmada, savcı mütalaasını açıkladı.
FETÖ’nün varlığından haberdardı
Mütalaada, sanıklardan Fevzi Yazıcı ve Yakup Şimşek’in terör örgütü üyeliği için mecburî olan hiyerarşik bağ ve süreklilik ögelerinin tam olarak tespit edilemediğine yer verilirken Fevzi Yazıcı’nın 2014 Eylül ayında özel bir bankadan 15 bin lira kredi çekerek bir gün sonra Bank Asya’daki hesabına yatırarak iştirak hesabı açtığı, örgütün yayın organı olan Vakit gazetesinde görsel yönetmen-Grafik Tasarım sorumlusu olarak çalışması, terör örgütüyle iltisaklı olduğundan bahisle, örgüt talimatlarından dar olduğu belirtildi.
Savcı, farklı bankadan kredi çekip Bank Asya’ya yatırmasının olağan bankacılık süreci olmadığını tabir etti.
Teröre örgütüne yardım etme suçu
Savcı, Yargıtay kararları ve içtihatları dikkate alınarak Yazıcı’nın hareketlerinin silahlı terör örgütüne yardım etme kabahatini oluşturduğunu aktardı.
Sanıklardan Ahmet Hüsrev Altan’ın ise darbe teşebbüsünden sonra kapatılan bir gazetede yayın direktörlüğü, yeniden örgüt lehine bir internet sitesinde ise müelliflik yaptığı, HTS kayıtlarına nazaran örgütün üst seviye yöneticileriyle irtibatı bulunduğu belirtildi.
Yine bir televizyon kanalında yaptığı konuşmalarda örgütün maksadına hizmet eder nitelikte olduğu söz edilerek silahlı terör örgütüne yardım etme kabahatini oluşturduğunu aktardı.
Nazlı Ilıcak’ın konutunda bulunan defterde örgüt üyeleriyle ilgili notlar çıkmış
Mütalaada sanık Nazlı Ilıcak hakkında ise, örgüte ilişkin yayın organlarında uzun müddet müelliflik yaptığı, 2012 yılında yazdığı kitabın örgütün görünür meşruiyetini sürdürmek için yazdığı, şahit tabirleri ile HTS kayıtlarına nazaran örgütün üst seviye yöneticileriyle irtibat kurduğu, meskeninde ele geçirilen not defterinde örgüt mensuplarıyla ilgili notlar çıktığı söz edildi.
Yaptığı bir televizyon programında yaptığı konuşmalar nedeniyle de silahlı terör örgütüne yardım etme cürmünü işlediği anlatıldı.
Nazlı Ilıcak ve iki sanığa mahpus istemi
Savcı mütalaasında sanıklar Nazlı Ilıcak, Fevzi Yazıcı ve Ahmet Hüsrev Altan’ın “örgüt içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte, bilerek ve isteyerek yardım etme” kabahatinden 2’şer yıl 9’ar aydan 5’er yıl 7’şer aya kadar hapislerini talep etti.
Yakup Şimşek’in ise üzerine atılı kabahati işlediğinin sabit olmadığı gerekçesiyle beraatı istendi.
“Örgüt talimat vermiş diye bir şey duymadım, talimat almadım”
Fevzi Yazıcı, savunmasında şu sözleri kullandı:
Mütalaayı okudum. Bank Asya ile ilgili suçlamada öbür gir bankadan para çekip Bank Asya’ya yatırdığım argüman ediliyor. O periyotta öbür bir bankada kampanya vardı ve o vakit gereksinimim olduğu için müracaatta bulundum. Ve çabucak müracaatım kabul edildi. Para çabucak getirildi bana. O devrin parasıyla 15 bin liraydı. O kadar parayı yanımda gezdiremezdim. Bende Bank Asya hesabıma bankamatik yoluyla yükledim. Daha sonrada o parayı kullandım. Denetim edilebilir parayı kullandığım açıktır. Ben örgüt talimat vermiş diye bir şey duymadım, talimat almadım. Kuşkudan sanık yararlanır unsuru var burada kuşku varsa benim yararlanmam lazım. Beraatımı talep ediyorum.
“Ben mensubu olmadığım örgütün peşine neden düşeyim”
Nazlı Ilıcak ise savunmasında, şunları kaydetti:
Bana yöneltilen suçlama FETÖ ile iş birliği yapmak. Ben mensubu olmadığım örgütün peşine neden düşeyim. Talimat aldığıma dair bir kanıt yok. 2011 yıllarında savcı Zekeriya Öz ile röportaj yaptığım için örgüt üyesi olarak nitelendiriliyorum. O devir Öz, FETÖ’cü olarak bilinmiyordu ki. O periyot Zekeriya Öz gündemde olduğu için bir gazeteci olarak röportaj yaptım. O periyot adalet bakanına yazıda yazdım. HSK tarafından Zekeriya Öz hakkında açılan soruşturmanın neden önü açılmıyor diye. Üzerime atılı öbür suçlamaları da kabul etmiyorum. Beraatımı talep ederim.
3 sanığa ceza bir sanığa beraat
Sanıklar son kelamlarında de beraatlarını talep etti. Mahkeme heyeti, sanıklardan Nazlı Ilıcak’a “Terör örgütü üyesi olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek hatasından cezasında indirim uygulanarak 5 yıl 3 ay mahpus cezası verdi.
Heyet, sanık Ahmet Hüsrev Altan’a ise tıpkı hatadan cezasında indirim uygulanarak 6 yıl 3 ay mahpus cezasına hükmetti.
Mahkeme, sanık Fevzi Yazıcı’nın ise “Terör örgütü üyesi olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek” suçundan cezasında indirim uygulanarak 2 yıl 1 ay mahpus cezasın karar verdi.
Mahkeme, sanık Yakup Şimşek’in ise üzerine atılı cürümlerden beraatına karar verdi.
Davanın geçmişi
Gazeteciler Ahmet Altan, Nazlı Ilıcak ile akademisyen Mehmet Altan’ın ortasında bulunduğu 6 sanık, FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün yapılanmasına ait “Anayasal nizamı yıkmaya teşebbüs” suçundan yargılandıkları davada, 16 Şubat 2018’de ağırlaştırılmış müebbet mahpus cezasına çarptırılmışlardı.
Yargıtay 16. Ceza Dairesi ise sanıkların hareketlerinin “Silahlı terör örgütüne bilerek ve isteyerek yardım etme” suçunu oluşturduğu gerekçesiyle kararı bozmuştu. Bunun üzerine tekrar yargılama yapan İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi, 4 Kasım 2019’da “Örgüt üyesi olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek” suçundan sanık Ahmet Altan 10 yıl 6 ay mahpus cezasına, Nazlı Ilıcak ise 8 yıl 9 ay mahpus cezasına çarptırarak tahliyelerine karar vermişti.
Mehmet Altan’ın tüm kabahatlerden beraatine karar veren mahkeme, sanıklar Fevzi Yazıcı ve Yakup Şimşek’i “Silahlı terör örgütü üyeliği” suçundan 11 yıl 3’er ay mahpus cezasına, sanık Şükrü Tuğrul Özşengül’ü ise 12 yıl mahpus cezasına çarptırmıştı.
Kararın tekrar temyiz edilmesi üzerine evrak Yargıtay Ceza Dairesi’ne gitmişti. Yargıtay 16. Ceza Dairesi, Ahmet Altan ve Nazlı Ilıcak hakkındaki kararı Türk Ceza Kanunu’nun 220/7’nci hususunda belirtilen indirimin uygulanmadığı gerekçesiyle bozmuştu.
Sanıklar Fevzi Yazıcı ve Yakup Şimşek hakkındaki karar ise Yargıtay tarafından onanmıştı. Sanıkların “kanun faydasına bozma” başvurusu üzerine belge Yargıtay tarafından incelenmiş, kimi şahitler dinlenmeden karar verildiği için bu sanıklar hakkındaki karar de bozulmuştu.
Mehmet Altan’ın beraat kararı onanırken, sanık Şükrü Tuğrul Özşengül de cezaevinde geçirdiği kalp krizi sonucu vefat etmişti.
Haber Kaynağı: Demirören Haber Ajansı (DHA)
