Emine Erdoğan, Birleşik Arap Emirlikleri’nin Dubai kentinde düzenlenen “Sürdürülebilir Kalkınma Gayeleri 2045: Dünyamızın Geleceğine Taraf Vermek” programında konuştu.
Erdoğan, “Dünya Hükümetler Zirvesi” kapsamında gerçekleştirilen “Sürdürülebilir Kalkınma Gayeleri Forumu”nda bulunmaktan duyduğu memnuniyeti lisana getirdi.
Farklı ülkelerden, kültürlerden, dinlerden gelen salondaki yüzlerce kişiyi, üzerinde yaşanılan yeryüzünü koruyarak geleceğe yaşanabilir bir dünya bırakma gayesinin birleştirdiğini belirten Erdoğan, mevcut gidişatın, insanları ve tüm canlı hayatını, kurulan medeniyetlerle birlikte sonsuza kadar yok olmaya gerçek sürüklediğine işaret etti.
‘BİR UMUT VARSA YAVUZ VE SAĞDUYULU İNSANLARDADIR’
İnsanın her bir kararının, şuur ve vicdan süzgecinden geçirerek, yeterliliği ve fazileti yeryüzünde hakim kılabilecek güçlü bir potansiyeli barındırdığını söz eden Erdoğan, “Bir umut varsa o da sınamalar karşısında elini taşın altına koyan, cesaretli ve sağduyulu insanlardadır. Unutmayalım, ümitsizlik lakin bu çarpık tüketim sistemini sürdürmek isteyenlerin işine fayda.” diye konuştu.
Umudunun, dünyanın neresinde olursa olsun, elinden geleni ortaya koyarak günlük hayatı sürdürülebilir hale getiren etraf gönüllülerinde olduğunu belirten Erdoğan, şunları söyledi:
“Onlar, çağdaş hayatın tüm sıkıntı şartlarına karşın tek kullanımlık pet şişeyi reddederek matara tercih edenler, besin atıklarını çöpe atmak yerine kompost ile gübreleştiren ve bu doğal gübre ile toprağı zenginleştirenler, kullanmadıklarını geri dönüştürerek eşyaya tekrar ve tekrar hayat verenler. Tüketerek yok eden ve nihayetinde yok olanların karşısında, dünyaya hayat verenler. Ülke hudutlarını aşan iklim tehdidi ile uğraşın isimsiz kahramanları, işte bu şahıslar, gereksinimlerini, başka insanlara ve tabiata hassas bir biçimde düzenleyenlerdir.”
‘ATILAN HER ADIMIN DESTEKÇİSİ OLDUK’
Sürdürülebilir kalkınma amaçları ve kimseyi geride bırakmama unsurunun de bu ortak hassas birlikteliğin tezahürü olduğunu tabir eden Emine Erdoğan, “Hayat kaynağımız okyanus ve denizlere atılan plastikler, en derinlere ulaşarak bir virüs üzere tüm canlı hayatını zehirlerken sorumluluklarımızı elimize almalıyız. Türkiye olarak, bize emanet yeryüzünü korumak ve gelecek kuşaklara yaşanabilir bir biçimde miras bırakmak için atılan her adımın destekçisi olduk, olacağız.” dedi.
‘DÜNYADAKİ GÜZEL ÖRNEKLERİ PEKİŞTİREREK YAYGINLAŞTIRMAYI HEDEFLİYOR’
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın her fırsatta lisana getirdiği üzere dünya halklarının vizyonunun ve hareket kapasitesinin 5’ten büyük olduğunu haykıracaklarını bildiren Erdoğan, şöyle konuştu:
“Bu çerçevede, ülkemizde himayemde başlattığımız Sıfır Atık hareketinin, bugün, özellikle en az gelişmiş ülkeleri de kapsayarak, global bir nitelik kazanması bizim için memnunluk vericidir. Sıfır Atık hareketi ile aslında biz, insanın rahmetten mahrum, yararsız bir bolluk sarmalına hapsedilmesini reddettik. Beşere, fıtratına uygun, eşya ve tabiat ile şuur ve vicdan ekseninde ilgi geliştirebileceği alternatif bir ömür ideolojisi önerdik. Bugün, BM bünyesinde tesis edilen, başkanlığını yürüttüğüm Sıfır Atık İstişare Şurası, atıksız hayat alanında dünyadaki âlâ örnekleri pekiştirerek yaygınlaştırmayı hedefliyor.”
‘GÜÇLERİMİZİ BİRLEŞTİRLMELİ, BU EMELLE ORTAYA KONAN HER ÇABAYI DESTEKLEMELİYİZ’
Emine Erdoğan, Türkiye’nin öncülüğünde, 105 ülkenin eş-sunucu dayanağıyla BM Genel Şurası’nda kabul edilen kararla 30 Mart’ın “Uluslararası Sıfır Atık Günü” ilan edildiğini anımsatarak, “Hiçbirisi tek bir kişinin, tek bir kümenin, tek bir ülkenin altından kalkabileceği işler değildi. Kirletilen deniz hepimizin kıyısına vururken, kirletilen hava hepimizi zehirlerken, global ısınmanın şiddeti hepimizi yakarken, çabayı farklı ayrı sürdüremeyiz. Güçlerimizi birleştirmeli, bu emelle ortaya konan her çabayı desteklemeliyiz.” dedi.
Türkiye’nin bir tek etraf bahislerinde değil, tüm krizlerde, insanlığı tek bir beden üzere gördüğünü, yaraları sarmak için tüm imkanları seferber ettiğini söyleyen Erdoğan, sürdürülebilir kalkınma maksatlarının uygulanmasında adil ve hakkaniyetli bir ilerleme için en az gelişmiş ülkelerle işbirliği ve takviye çalışmalarını önemsediklerini kaydetti.
Türk İşbirliği ve Uyum Ajansı (TİKA) üzere kurumlarla birçok bölgede kalkınma faaliyetlerine öncülük ettiklerini belirten Erdoğan, ziraî sulama, kentlerde atık idaresi, çeşitli sanayi kollarında ekolojik ve üretim hususlarında başka ülkelere uzman dayanağı sağladıklarını, atık suların geri dönüşümü, yağmur suyu hasadı üzere çeşitli projeler yürüttüklerini anlattı.
Kaynakların verimli kullanılması gayesiyle geçen yıl “Ulusal Su Verimliliği Seferberliği”ni başlattıklarını da anımsatan Erdoğan, tıpkı halde, genç jenerasyonların iklim gönüllüsü olarak yetişmesi için “İklim Elçileri Projesi”ni hayata geçirdiklerini söyledi.
‘ÇOK FAZA ACI KANAYAN YARA VE ACİL TAHLİL BEKLEYEN SIKINTI VAR’
Herkesin bütün âlâ niyetiyle jenerasyonlar ortası adaleti sağlamak, çocuklara yaşanabilir bir dünya bırakmak için gayret ettiğini söz eden Erdoğan, şunları kaydetti:
“Ancak ne yazık ki bugün dünyada çok fazla acı, kanayan yara ve acil tahlil bekleyen sıkıntı var. Gazze’deki soykırımı insanlık ismine durduramazsak, Ukrayna’dan Yemen’e ve Afrika’ya dek, çatışma ve açlık meselelerinde ortak hareket edemezsek, daima kelamını ettiğimiz daha yaşanabilir bir dünyaya nasıl ulaşabiliriz? Geleceğe istikamet verecek en kıymetli mirasımız, tahlil teklifleri içeren yol haritaları bırakmak değil, kalıcı bir barış ve sürdürülebilir bir dünya nizamı inşa etmek olacaktır.”
Birleşik Arap Emirlikleri’ne mesken sahipliği için şükranlarını sunan, tertipte emeği geçenleri tebrik eden Erdoğan, “Semayı çocukların acı yakarışlarının değil, şen kahkahalarının doldurduğu, insanlığın ortak vicdanının berbatlığa galip geldiği bir dünyayı geleceğe miras bırakabilmeyi diliyorum.” dedi.
Hitabının akabinde ziyareti takip etmek üzere Dubai’de bulunan basın mensupları ile bir ortaya gelen Erdoğan, onlarla sohbet ederek hatıra fotoğrafı çektirdi.
Yorumlar kapalı.