Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, İslam dünyasının karşı karşıya olduğu sıkıntılara dikkat çekerek, “Batı’da İslamofobi fiziki müdahaleye ve hakarete dönüşmüş durumda. İslam dünyası kendi siyasi meselelerine sahip çıktığı, kendi içinde dayanışma ruhu sergilediği vakit bu problemlerin hepsi ortadan kalkacak” dedi.
Fidan, Gazze’de yaşanan insanlık dramı hakkında ise, “Bu lokal bir savaş değil, bütün dünyayı tesiri altına alacak bir savaş. İki devletli tahlil hayata geçmezse bu çeşitten çatışmaların yaygınlaşacağını öngörmek sıkıntı değil” diye konuştu.
İslam İşbirliği Gençlik Forumu’nun 5’inci genel konseyi Şişli’de bir otelde başladı.
Programa Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, Dünya Etnospor Konfederasyonu Lideri Necmeddin Bilal Erdoğan ve çok sayıda davetli katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da görüntü bildiri gönderdiği genel heyette İslam ülkelerinden çok sayıda temsilci konuşma gerçekleştirdi. Programda konuşan Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, İslam dünyasının karşı karşıya olduğu meselelere dikkat çekerek, Batı’da İslamofobi’nin fiziki müdahaleye ve hakarete dönüştüğünü, İslam dünyası kendi siyasi meselelerine sahip çıktığı, kendi içinde dayanışma ruhu sergilediği vakit bu sıkıntıların hepsinin büyük oranda ortadan kalkacağını söyledi. Gazze’de devam eden İsrail hücumları hakkında da değerlendirmede bulunan Fidan, burada yaşananların bütün dünyayı tesiri altına alacak bir savaşa dönüşme ihtimaline dikkat çekerek, iki devletli tahlilin hayata geçmemesi durumunda bu tipten çatışmaların yaşanacağı ve yaygınlaşacağını öngörmenin güç olmadığını belirtti.
FAALİYETLER HEPİMİZİN GÖĞSÜNÜ KABARTMAKTA
Konuşmasına İslam İşbirliği Teşkilatı’nın faaliyetlerinin ehemmiyetine dikkat çekerek başlayan Bakan Fidan, “İslam İşbirliği Teşkilatı’nın faaliyetlerini yakından takip etmekteyim. Buradaki çalışmalara bir nebze de olsa katkı sağlama imkanım oldu. Teşkilatın faaliyetleri hepimizin göğsünü kabartmakta, Türkiye olarak takviyemizi her geçen daha da artırmak için bize sebepler sunmakta. İslam dünyasında eksik olan bahislerin başında kurumsal işbirliği konusu gelmekte. Cumhurbaşkanlığımız liderliğinde İslam İşbirliği Teşkilatı bünyesinde bulunan bütün kurum ve kuruluşlara İslam dünyasının meselelerini çözmede, temsilde her türlü takviyesi vermekteyiz. Bunun bir meyvesi olarak teşkilatın bugün ayakta olması bizim için sevinç verici” dedi.
HAKARETE DÖNÜŞMÜŞ DURUMDA
İslam dünyasının karşı karşıya olduğu meselelere değinen Bakan Fidan, “İslam dünyası bugün çeşitli meydan okumalarla karşı karşıya. Birincisi İslamofobi; giderek artan bir trend haline dönüşmüş durumda. Dünyada Müslümanlar olarak bu derdin kaynağına inmeli, bununla çaba etmeli. En uygun formda temsil için elimizden geleni yapmamız gerekiyor. Batı’da İslamofobi fiziki müdahaleye ve hakarete dönüşmüş durumda. Bunun medeniyetle, olgunlukla alakası yok. İslamofobi’nin giderek arttığı bir ortamda daima provoke edilmeye çalışılması, iktidar devşirilmeye başlanması vakti çoktan geçmiş olan bir siyaset tekniği olmalıydı. Lakin Batı’da artan İslamofobi nedeniyle bizim bu bahiste daha teyakkuzda olmamız gerekiyor” diye konuştu.
BÜTÜN DÜNYAYI TESİRİNE ALACAK SAVAŞ
Fidan, Gazze’de yaşanan insanlık dramının bütün dünyayı tesiri altına alabilecek bir savaşa dönüşebileceğini belirterek, “Diğer bir mevzu ise Gazze’de yaşanan katliam ve dram. Bu Gazze’deki üçüncü büyük savaş lakin Filistin topraklarında kesintisiz devam ediyor. 100 günde 30 bine yakın günahsız insan hiçbir ayrım gözetilmeden şuurlu bir biçimde katlediliyor. Bundan daha vahim olan başta Batı ülkeleri olmak üzere birçok bu katliama ya sessiz kaldılar ya takviye verdi. Bu sessiz kalma, bu katliama, soykırıma ortak olmak dünyadaki nizamı kökten sarsan bir gelişmedir. En büyük dikkati bu noktaya çekmekteyiz. Bu mahallî bir savaş değil, bütün dünyayı tesiri altına alacak bir savaş. İki devletli tahlil hayata geçmezse bu çeşitten çatışmaların yaşanacağı ve yaygınlaşacağını öngörmek sıkıntı değil. Daha istikrarlı bir dünya barışı için katliamın durması ve iki devletli tahlilin hayata geçmesi için çalışıyoruz. Diplomasinin bütün araçlarını kullanarak bir an evvel bu savaşın durması hem İsrail hem Filistin hem bölge halkının selametine olacaktır” halinde konuştu.
İSLAM DÜNYASINA DAVET: BU PROBLEMLER DAYANIŞMAYLA AŞILIR
Gençlerin İslam dünyasındaki sorumlu makamlara bugün yahut yarın gelecek olmaları nedeniyle İslam dünyasının genelini ilgilendiren meselelere çok yakından ilgi göstermesi gerektiğini vurgulayan Fidan, “Onun için neden işgaller, iç savaşlar, çatışmalar yüklü olarak daima İslam dünyasında gerçekleşiyor? Neden birtakım ülkeler İslam dünyasındaki kaynakları daha fazla sömürmek için, orayı istikrarsızlaştırmak için savaşı bir araç olarak kullanıyor? Neden İslam dünyasındaki kutsal bedelleri provoke ederek orada birtakım radikal tabanların oluşmasını sağlayarak, daha sonra da ismine terör örgütü diyerek müdahaleler için yer hazırlanıyor? Bunlara çok âlâ bakmamız gerekiyor. İslam dünyası kendi siyasi problemlerini düzgün tahlil edip bunlara sahip çıktığı vakit, dışarıdan bir kurtarıcı değil, kendi içinden bir işbirliği ve dayanışma ruhu sergilediği vakit inşallah bu problemlerin hepsi büyük oranda ortadan kalkacak. Lakin biz birden fazla vakit sorunu çıkaran aktörden tekrar tahlili üretmesini bekliyoruz. Ancak öteki taraftan umut verici bir gelişme; İslam dünyasının büyük bir öğrenme ve ders alma sürecinde olduğunu, kusurlarından ders çıkararak büyük bir dayanışma içinde meselelerini çözme ve çağdaş dünyada İslam dünyasını daha uygun temsil etme istikametinde adımlar atmaya da çaba ettiğini görüyoruz. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Türkiye Cumhuriyeti olarak, millet olarak bu çabanın ardında durmaya devam edeceğiz” dedi.
“Dünya Müslümanları olarak 21. yüzyılda sistem kurucu bir akılla dayanışmayı ilerletmemiz gerekiyor”
Bakan Fidan konuşmasında, “ Yalnızca siyasi sıkıntılar, çatışmalar, çalkantılara yönelik meydan okumalarımız yok. Dünya global bir halde büyük teknolojik gelişmelerin ve kırılmaların eşiğinde. Bu yalnızca İslam dünyasını değil, tüm kültürleri etkileyen muazzam bir gelişme ile karşı karşıyayız. Bunun derinliğini ve boyutlarını anlamak ve buna nazaran eğitim sistemimizi, anlayışımızı, duruşumuzu değiştirecek yaklaşımlar geliştirmemiz gerekiyor. Dünya Müslümanları olarak 21. yüzyılda sistem kurucu bir akılla hem siyasal sistemlerimizi en güzel halde hem de ortamızda dayanışmayı, kendi kültürel geleneğimizi vaktin ruhuna uygun olarak ilerletmemiz gerekiyor. Bunu yapacak potansiyel buradaki arkadaşlarımızda mevcut” sözlerini kullandı.
GENÇLERİMİZİN BİRBİRİYLE ÇOK YETERLİ DİYALOĞA GEREKSİNİMİ VAR
Programda konuşan Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak ise, “Gençlerin geleceği olarak ortaya koyduğumuz vizyonda ICYF ve Gençlik ve Spor Bakanlığı ortak projeler gerçekleştiriyor. Bu projeler; ülkemizde bakanlığımıza bağlı yaklaşık 50 tane gençlik kampımız var. Bu gençlik kamplarında gençlerimizle bir arada ortak projeler yürütüyoruz, davet ediyoruz. Ortak kültürel etkileşimler yapıyoruz. Hasebiyle biz de faal olarak bu süreci yürütüyoruz. Çalışmalarımız süratle devam ediyor. 2024’te de çalışmalara devam edeceğiz. Bu çalışmalar çerçevesinde ICYF bünyesindeki ülkelerin gençlerini gençlik çalışmalarımıza ortak olmaya davet ediyoruz. Çanakkale’de, öteki kentlerimizde yaptığımız çalışmalarda onlarla birlikte olmayı dilek ediyoruz. Burası sizin ülkeniz, sizin bilhassa de gençlerimizin birbirleriyle uyum açısından kültürel etkileşimler açısından çok çok değerli. Ve şunu söylüyoruz; gençlerimizin birbirleriyle daha çok diyaloğa muhtaçlığı var” dedi.
Yorumlar kapalı.