Kocaeli‘de birlikte iş yapan 2 arkadaş mahkemelik oldu. Sanıklardan Nurettin A.’nın, tarla satışından alacağı 125 bin TL’yi kendisine vermeden kaçan arkadaşının peşinden giderek, “Birden fazla bireyle birlikte yağmaya teşebbüs” hatasını işlediği tez edildi. Mahkeme heyeti, 6 sanığın beraatine karar verdi.
Edinilen bilgiye nazaran, emlakçılık yapan Seyfettin A., ortak olarak satın aldığı tarlayı 2021 yılında sattı. Argümana nazaran, aracılık yapan arkadaşı Diyadin G., Seyfettin A.’nın satıştan alacağı 125 bin TL’yi vermeyerek kaçtı. Bu durumu öğrenen Seyfettin A.’nın ise oğulları Murat Y.A., Yakup A., kardeşi Abdullah A., yeğeni Ahmet D. ve arkadaşı Asım K. ile birlikte Diyadin G.’nin peşinden giderek, “Birden fazla şahısla birlikte yağmaya teşebbüs” kabahatini işlediği tez edildi. Diyadin G.’nin şikayeti üzerine 6 kişi hakkında süreç başlatıldı.
“Diyadin bana, F.K. ile birlikte taşınmazı almamız konusunda aracılık yaptı”
Olaya ait açılan davanın duruşması Kocaeli 4. Ağır Ceza Mahkemesinde görülmeye devam etti. Duruşmaya tutuksuz sanıklar ve avukatları katıldı. Yaşananları anlatan tutuksuz sanık Seyfettin A., “Kandıra’da emlakçı olarak çalışırım, Diyadin ile mesleksel olarak bir arada çalıştık. Diyadin, komite karşılığında bana müşteri getirirdi. Bu sebeple akrabası olan F.K.’yi bana getirdi. F.K. ile birlikte ortaklaşa tarla satın aldık. Diyadin bana, F.K. ile birlikte taşınmazı almamız konusunda aracılık yaptı. Taşınmazın tapusunu da F.K.’nin üstüne yaptık. Birlikte aldığımız tarlayı bulduğum müşteriye 2 yıl sonra sattım. Diyadin, tapunun F.K.’nin üstünde olması sebebiyle bana yardımcı oldu. Diyadin, tapunun zamanı yapıldıktan sonra satış bedelinin yarısını ortak olduğumuzdan ötürü F.K.’den alıp bana verecekti” dedi.
“Otogara gitmesinden şüphelendim”
Müşteki Diyadin’in buluşma yerine gelmeyip periyot sürecinden sonra otogara gittiğini söyleyen Seyfettin A., “Asım bana, Diyadin’in otogara elinde siyah bir poşetle gittiğini söyledi. Taşınmazın satış bedelinin benim hisseme düşen kısmını F.K’den alıp bana getireceğini düşünürken, otogara gitmesinden şüphelendim ve ben de öbür sanıklarla birlikte otogara gittim. Yalnızca ben Diyadin ile konuştum, öteki sanıklar beni kafede beklediler. Diyadin’e neden bana haber vermeden ve paramı getirmeden gittiğini sordum. Elindeki poşeti kast ederek, ‘Bana vermen gereken para bu poşetin içinde, sen nereye gidiyorsun?’ dedim. Diyadin poşetin açarak içinde para olmadığını gösterdi. Paranın öteki hesaba yattığını, oğlum Yasin’i onunla gönderirsem parayı bana vereceğini söyledi” biçiminde konuştu.
“125 bin TL’yi alamadım”
Seyfettin A., savunmasını şöyle noktaladı:
“Ona güvenmediğimden ve oğlumun başına bir iş gelmemesi için Yasin’i göndermedim. Diyadin’e sarıldım ve ‘Tamam sen paramı gönder’ diyerek onu yolcu ettim. Hatta öteki sanıklar parayı almadan müştekinin gitmesine müsaade verdim diye bana kızdılar. Müştekiye karşı cebir ve tehdit uygulamadım. Bana getireceği paranın içinde komite olarak ona 10 bin TL verecektim. Almam gereken 125 bin TL’yi alamadım” tabirlerini kullandı.
Beraat ettiler
Sanıklar Abdullah A., Murat Y.A., Yakup A., Asım K. ve Ahmet D. ise suçlamaları kabul etmedi. Mahkeme heyeti, müştekinin sözünde “cebir ve tehdit olduğuna” dair beyan bulunmaması sebebiyle sanıkların beraatlerine karar verdi. – KOCAELİ
Yorumlar kapalı.