Fenerbahçe Lideri Ali Koç, “Başkanlığımın devamıyla ilgili teveccühünüze teşekkür ederim. Allah’ın müsaadesiyle inşallah haziran ayında yeni bir lider ve idare heyeti olacak. Bu kararımın Fenerbahçe‘nin hayrına olduğuna inanın” dedi.
Fenerbahçe Kulübü Yüksek Divan Heyeti (YDK) Olağan Şubat ayı toplantısı gerçekleştirildi. Faruk Ilgaz Tesisleri’ndeki toplantıya Fenerbahçe Kulübü Lideri Ali Koç, idare şurası üyeleri, Yüksek Divan Konseyi Lideri Uğur Dündar ve üyeler katıldı. Üyelerin konuşmalarının akabinde Fenerbahçe Kulübü Lideri Ali Koç, açıklamalarda bulundu. Koç, futbol kadrosunun dün akşama kadar önder pozisyonda olduğunu ve 1 maç eksikle ikinci sırada yer aldıklarını tabir ederek, “Mücadele ettiğimiz her kulvarda kuvvetli bir inanç ve disiplinle yolumuza emin adımlarla ilerliyoruz. 23 hafta prestijiyle 60 puanla kulüp tarihinin en yüksek puanına ulaştığımız dönemi yaşıyoruz. 2023-2024 döneminde Avrupa’nın 5 büyük ligi dahil olmak üzere 100 gole ulaşan birinci kadro olduk. Bizden sonra Bayer Leverkusen geliyor. Bunun üzere çok istatistik var. Yalnızca bu iki istatistik bile kadromuzun amacına büyük bir inançla yürüdüğünün ispatıdır. İsmail Kartal hocamıza, teknik takımımıza ve futbolcularımıza teşekkür ediyorum. İsmail hocamız üçüncü devrini yaşıyor. Şu ana kadar tam 103 maça çıkmış. Puan ortalaması 2.27. Bu işi bilenler, bu puan ortalamasının ne kadar âlâ olduğunu bilirler. Bu sezonki puan ortalaması 2.33. Böylesine bir tablo varken bizi endişelendiren bir mevzuya değinmek istiyorum. Bir beraberlikte, bir yenilgide ya da geç gelen galibiyet golünde, topluluğumuzun kırılgan olması hepimizi derinden etkiliyor. Tarihimizin en yüksek puanına ulaştığımız dönemde bu türlü bir mevzuya değiniyorsam, 10 yılın baskısı, gerginliği ve kırılganlığının konusu. Şampiyonluklar güçlü ve uzun yollardır, bilhassa de kelam konusu Fenerbahçe’yse. Bu yolda üzüleceğiz, yıpranacağız, kızacağız, kaygılanacağız. Lakin ne olursa olsun inanmaktan ve desteklemekten vazgeçmemeliyiz” diye konuştu.
“CAMİAMIZI KEYİFLİ SONA ULAŞTIRMALARINI BEKLİYORUM”
“TRANSFERDE SÜRATLİ DAVRANDIK”
Sezon başında ve orta periyotta transferde süratli davrandıklarını belirten Ali Koç, “Devre ortasında Bonucci ve Krunic’i takıma kattık. Krunic, İsmail hocamızın uzun müddettir istediği bir oyuncuydu. Çok daha değerliye gelebilirdi fakat devre ortasında 3 milyon Euro’nun altında bir transfer oldu. Bonucci’yi liderlik karakteri ve son döneminde şampiyonluğa oynama dileği nedeniyle çabuk getirdik. Stoper mevkiinin şiştiğini düşünenler olabilir lakin unutmayın ki Nordsjaelland deplasmanına stopersiz çıkmıştık. Bir kadronun 5 stoperinin 4’ünün sakatlanması da olsa olsa Fenerbahçe’nin başına gelebilecek bir talihsizlik” dedi.
“ÇAĞLAR, ATLETİCO MADRİD’DEN ALACAĞI İMZA PARASININ BÜYÜK BİR KISMINDAN FERAGAT ETTİ”
Çağlar Söyüncü transferi hakkında bilgi veren Ali Koç, “Kendisiyle görüştüğümüzde, neredeyse kapatılması imkansız bir finansal fark vardı. O denli bir noktaya geldik ki, masadan çekildik. Sonrasında daha evvel karşılaşmadığımız bir şey yaşadık. Çağlar yalnızca 4 ay Fenerbahçe’de oynamak için, Atletico Madrid’den alacağı olan imza parasının büyük bir kısmından feragat etti. Milyon Euro düzeyinde bir bedelden vazgeçti. Kendisine bu fedakarlığı için teşekkür etmek istiyorum. Selahattin Baki de Madrid’e gidip bu transfer için kamp kurdu, ona da teşekkür ediyorum” diye konuştu.
“HER VAKİT TEPE ÇABASI İÇİNDEYİZ”
Fenerbahçe’nin üstlendiği sorumluluktan taviz vermediğini belirten Ali Koç, “Bunu söylemek kolay lakin gerçekleştirmek kolay değil. Fenerbahçe yalnızca futbol alanlarında değil, tüm branşlarında yarışmacı ve başkan bir duruş sergilemiştir. Liderimiz Aziz Yıldırım’ın başlattığı dünyanın en büyük spor kulübü misyonunu bizler de sürdürdük ve inşallah bu ebediyen devam eder. Olimpiyat kotaları, madalyalar ve kupalarla bunun karşılığını alıyoruz. Şimdiye kadar 6 atletimiz kota aldı, 4 atletimizin da voleybol kadrosuna gideceğini düşünürsek bu sayıyı 10 olarak belirtebiliriz. İnşallah Fikret Çetinkaya’nın söylediği 25 kotaya da ulaşabiliriz. Önümüzdeki hafta çok hoş haberimiz olacak. Bir kota daha geleceğine inanıyorum. Bu branşların hiçbir geliri yok, takviyelere muhtaçlığımız var. Her geçen gün bu alanlardaki muvaffakiyetlerin sayısı artıyor. Basketbol, kürek, yelken fark etmeksizin her branşta tepe çabası veriyoruz. Her vakit tepede olmayabiliriz lakin her vakit tepe uğraşı içindeyiz. Dünyanın en büyük spor kulübü mottomuz yalnızca bir slogan değil, hakikattir. Rakiplerimiz ortasında futbol dışındaki branşlarda yarışmacı ve her alanda tepeyi hedefleyen diğer bir kulüp yok. Bu büyük muvaffakiyetin ardında emeği geçen idare şurası üyelerini, teknik takımları ve atletleri kutlamak istiyorum” sözlerini kullandı.
“ÜLKEMİZDE FUTBOL, HİÇBİR ŞEY OLMAMIŞ ÜZERE DEVAM EDİYOR”
Ali Koç, en son toplantının 5 Kasım’da yapıldığını hatırlatarak, “O günden bugüne futbolda yaşananların listesini istedim. Liste çok uzun. Hakem yumruklamadan, bahis mevzularına, açılan davalar… Bu kadar kısa müddette bu kadar olayın yaşandığı ülkemizde futbol, hiçbir şey olmamış üzere devam ediyor. Futbolda emin adımlarla ilerliyoruz. Topluluğumuz, kadromuzun en büyük destekçisi. Özlediğimiz Fenerbahçe fotoğrafını da görüyoruz. Takım mühendisliğindeki muvaffakiyet, bugüne kadar elde edilen istatistikler, ne yazık ki şampiyonluk için kâfi olmuyor. TFF’nin, konseylerinin, hakemlerinin, saha içi ve dışında alınan kararlar, sergiledikleri performans, Avrupa’nın önemli liglerinde hiç görülmemiş bir düzeyde, ülkemizde ne yazık ki yarışın yazgısını belirlemektedir. Saha içindeki tartışmalar her hafta devam ediyor. Standartsız hakem performansları ne yazık ki bir norm haline gelmiştir. Hal böyleyken, her dönem olduğu üzere ‘Futbolda kurallar renkler özelinde farklı mı uygulanıyor?’ sorusunu sorma mecburiyetinde kalıyoruz. Her puanın, her golün, her kararın kritik ehemmiyete sahip olduğu bu dönemeçte sorumlu olanlar bu durumu nasıl düzeltecek merak ediyoruz. Tek dileğimiz var, maçlarda adil bir idare sağlansın, ikili standart yok edilsin, hakem kararlarında bir standart yakalansın. Tek dileğimiz bu. Saha dışında da durum farklı değil. Kelam konusu Fenerbahçe olunca heyetlerin da nasıl çelişkili kararlara imza attığını görüyoruz” dedi.
“HAK YEMEDEN, ADİL REKABET ORTAMIYLA DÖNEMİ TAMAMLAMAMIZI SAĞLAYIN”
Fenerbahçe’nin dönem başından bu yana PFDK’dan 7 milyon 370 bin lira ceza aldığını vurgulayan Ali Koç, “Tahkimde bu sayı 6 milyon 718 bine düşmüş. Bu federasyonun bizleri ceza keserek disipline edeceğini düşünmesi de bahtsız bir gerçek. Rakibimiz 4 milyon 934 bin lira ceza almış. Tahkimde 3 milyon 591 bin liraya inmiş. Geçen dönem MHK liderine ağır, ağza alınmayacak kelamların edildiği statta, temsilcinin sevk yapmadığını biliyoruz. Fenerbahçe ile Galatasaray’ın ortasında bu kadar fark olmaması gerekir. Biz TFF nezdinde tüm girişimlerimizi yapıyoruz. Bu dönem 12 defa mektup yazmışız yalnızca birine yanıt vermişler. Bir kere daha sesleniyorum. Hak yemeden, adil rekabet ortamıyla dönemi tamamlamamızı sağlayın. Bu iklim sağlandığı takdirde zati su yolunu bulacaktır, bizim tek isteğimiz bu. Yüksek divan heyeti liderimiz, Fenerbahçe için hayatın ne kadar güç olduğunu net halde tabir etmiştir. Fenerbahçe’nin sportif alanda ne kadar büyük zorluklar altında rekabet etmek zorunda kaldığını anlatmak istiyorum. Bazen reaksiyon veriyoruz lakin kendimizi üste çekip, âlâ bir bakış açısıyla olayları değerlendirmiyoruz. Bize karşı olan yapılar, bizi o kadar hoş çözmüş ki, işler makûs giderken Fenerbahçeliler evvel kendi kulüplerine saldırırlar. Son 20 yılda üst üste birçok defa akına ve iftiralara maruz kaldık. 7 dönemde 3 sefer, ikisi kendi alanımızda olmak üzere son maçta şampiyonluğu kaybettik. Dünyada hiçbir ekibin başına gelmeyecek bir istatistiktir. 2005-2006 dönemine dönelim. Devrin federasyon lideri Haluk Ulusoy’un kurgularını, rakiplerimizin ‘kupa senin, lig benim’ ittifakını unutmak mümkün mü? Her dönem başında kurgulu ve koordineli biçimde ‘Bu dönem Fenerbahçe’yi şampiyon yapacaklar’ diyerek oluşturulan algılar. Bu algıların oluşturduğu baskılar hepimizin ezberinde. Dönem sonunda Fenerbahçe şampiyon olmayınca, bu algıları oluşturanlar hiçbir şey olmamış üzere hayatlarına devam ediyorlar. Hatta bu dönem düzey atladılar. Bir tanesi çıkıp ‘Fenerbahçe devletle anlaştı, şampiyon olacak’ dedi. Her sene şampiyon olacak Fenerbahçe’nin son 10 senede 1 defa şampiyon olduğu biliniyor. Rakiplerimizden fersah fersah önde olduğumuz bir periyotta, her alanda şampiyon olduğumuz periyotta kulübümüz kumpasa uğratılarak maddi ve manevi ziyanlar gördük. Bu durum o denli bir ziyan verdi ki, biz son 13 senede 1 defa şampiyon olabildik. Bu durum sportif rekabetle açıklanabilecek bir tablo mu?” diye konuştu.
“FENERBAHÇE’NİN BU KADAR MADDİ VE MANEVİ HASAR YEDİĞİ PERİYOTTA KİM BİZE YARDIM ELİ UZATTI”
Ali Koç, 3 Temmuz’da başlayan sürecin en değerli olaylarından birinin de 12 Mayıs 2012’de statta yaşananlar olduğunu söz ederek şunları lisana getirdi:
“Maçtan evvel başlayarak taraftarlarımıza saldırma, maç sonrasında tribünlerimize biber gazı sıkma talimatı veren ve vazifeden alınan emniyet müdürleridir. Fenerbahçe’nin bu kadar maddi ve manevi hasar yediği devirde kim bize yardım eli uzattı. Kim bizim ismimize hesabının sorulması için vesile oldu. Kim olabilir, olursa devlet olur. Yeri geldiğinde Fenerbahçe’nin gayretini takdir etmek yeterli, hoş de bu topluluğun uğradığı ziyanlar ne olacak. Fenerbahçe, İsmail hocamızla şampiyonluğa giderken 4 Nisan 2015’te kadro otobüsümüz kurşunlandı. Şayet teşebbüslerinde başarılı olsalardı, dünyada bir futbol grubunun başına gelmiş en büyük suikast yaşanacaktı, ülke tarihinin en kara günlerinden biri olacaktı. Milyonlarda taraftarı olan, Türkiye’nin en büyük sivil toplum kuruluşu dediğimiz Fenerbahçe’nin mevcudiyetine kastedilip, bu olayın faili meçhul olması, tüm sorumluların en büyük ayıbıdır. Bu belge emniyette çok uygun çalışılmasına rağmen, sonrasında savsaklanmıştır. Bunların dışında yakın vakte gelelim. Bu salonda 26 Ekim 2019’da Sayın Cumhurbaşkanımız, Yüksek Divan Şurası üyesi olarak buraya teşrif etti. O gün yaptığı konuşmasında Fenerbahçe’nin tarihini, FETÖ’ye karşı duruşumuzu övgü dolu cümlelerle anlattı. Bu konuşmayı biz yazsaydık, bu kadar yazamazdık. Fakat bu konuşmadan sonra bir yerler çok rahatsız olmuş ki, ziyaret tarihini takip eden 110 gün içinde bugün de bize saldıran kimi yapılar şahsımı 33 defa toplumsal medyada gündeme getirdiler. Yani 3-4 günde bir atağa uğramışız.”
“2019-20 DÖNEMİNDE SOL BEK TRANSFERİMİZ KEYFİ ENGELLENDİ”
Harcama limitlerinin birinci sefer uygulandığı 2019-2020 döneminde Fenerbahçe’nin sol bek transferinin keyfi formda engellendiğini belirten Ali Koç, “Her formda limitlerin içinde kalmamıza karşın, daha önce kabul gören finansal hesaplamalarımız değiştirilerek bu transfer engellendi. O periyodun federasyon liderini hepiniz hatırlarsınız” dedi.
“TÜM TAZMİNAT DAVALARI SÜRÜNCEMEDE BIRAKILIYOR”
“SÜPER KUPA FİNALİ SONRASINDA SİSTEMATİK AKINLAR DEVAM ETTİ”
Ali Koç, Suudi Arabistan’daki Üstün Kupa finali ile ilgili olarak şunları lisana getirdi:
“Maçın oynanması mümkün olmadı. Kulübümüz, Galatasaray Kulübü, Gençlik ve Spor Bakanlığı ile Türkiye Futbol Federasyonun ortak kararıyla bu maç oynanmadı. Bunun ayrıntılarını açıkladım. Tekrar bu bahislere girmek istemiyorum. Bu mevzunun kapanması, tüm paydaşların hayrınadır. Son defa kimi görüşlerimi paylaşmak istiyorum. Son 6 dönemdir pek çok bahiste şahit olduğumuz üzere Üstün Kupa finali sonrasında da gerek şahsıma gerekse de kulübümüze sistematik hücumlar devam etti. Yapılacak kapsamlı bir soruşturma sonunda neler yaşandığını, kimlerin sorumlu olduğunu, Türkiye Futbol Federasyonu’nun (TFF) söylediğinin tersine ulusal kıymetlerimiz ve Atatürk prensiplerimizin tartışma konusu olup olmadığını, maçın iptaline TFF’nin tertip beceriksizliği ve yetersizliği mi, yoksa kulüplerin son dakika talepleri sorun olduğu net halde ortaya çıkacaktır. Maçın iptaline giden süreçte bir kasıt olup olmadığı da ortaya çıkacaktır. Kamuoyunun gerçekleri öğrenme hakkı açısından bu soruşturmayı bilhassa rica ediyoruz. Bu süreç boyunca başta toplumsal medya olmak üzere kulübümüzün hakkını savunan herkese teşekkür ediyoruz, bize güç verdiniz, dayanak oldunuz.”
“BİZ SPOR KULÜBÜYÜZ, ONLAR ŞU ANKİ HALİYLE FUTBOL KULÜBÜDÜR”
Başkan Koç, Fenerbahçe’nin farklı bir topluluk olduğunu belirterek, “Bir defa daha görüyorum ki biz çok farklı topluluğuz. Rakibimiz inanılmaz bir yeteneğe sahip; algı oluşturma yeteneğine sahipler. Bizimle hiç alakası olmayan basın toplantısı yapıyorlar, ya ben gündeme geliyorum ya Fenerbahçe gündeme geliyor. Riyakarlık, üzülme, çekinme olmayan bir topluluk. Fenerbahçe’de pek çok yönetici kulübe kaynak sağladı, kimse bundan bahsetmez. Geri de istemez. Transfer yaparken hiçbir etiğe riayet etmezler. Hiç kimse bizim oyuncumuzu ayarttınız diye laf edemez. Onlarca örneği vardır, kulüpler bize hürmet duyarlar. Biz birini transfer edeceksek evvel kulübüne gideriz. Onlar evvel oyuncuya masraflar, aklını çelerler. Sonra da futbolcunun kulübünü köşeye sıkıştırırlar. Bundan da şikayet eden birçok kulüp vardır. Biz spor kulübüyüz, onlar şu anki haliyle futbol kulübüdür. Gayret ettiğimiz ortamı daha güzel anlayın diye bunlara değinmek istedim” sözlerini kullandı.
“HAZİRAN AYINDA YENİ BİR LİDER VE İDARE HEYETİ OLACAK”
Haziran ayında seçimli genel şura olduğunu hatırlatan Ali Koç, “Başkanlığımın devamıyla ilgili teveccühünüze teşekkür ederim. Allah’ın müsaadesiyle inşallah haziran ayında yeni bir lider ve idare heyeti olacak. Bu kararımın Fenerbahçe’nin hayrına olduğuna inanın. Fenerbahçe’ye lider olacak çok pahalı üyelerimiz vardır ve her vakit ortaya çıkacaktır. Mümkün lider aday ve adaylarının mümkün olan en kısa vakitte adaylıklarını açıklamaları, gerekli imzaları toplayıp seçim sürecine kadar mevcut idareyle bilgi alışverişinde olmalarını ilettim. Buradaki temel gaye kulübümüzün yönetimini devralacak lider ve idarenin en hazır biçimde misyona başlayıp birinci günden koşabilmesiydi. Çünkü vazifeye başladığımızda kulübümüze dair finansal mevzular, sportif hususlar, devam eden projeler ve yapıyla ilgili bilgilendirilmedik. Zaman teslim süreci de işletilmedi. Tüm yapıya hakim olmak fazla müddet aldı. Önümüzdeki genel şuranın Fenerbahçe için güzel olmasını ve demokrasi şöleni olarak gerçekleşmesini diliyorum. Sadettin Saran konusuna değinmek istiyorum. Burada önemli bir yanlış manaya var. 21 Kasım’da yemek yemişiz, 30 Ocak’ta da yanılmıyorsam yüksek divan heyetine imza teslimatını yapmış. Burada bir haksızlık yapılıyor. Şampiyonluğa giderken imza toplamak neyin nesi deniliyor. Sayın Sadettin Saran, benim bir periyot daha devam etmem gerektiğini, bu nedenle kendisinin aday olmak istemediğini, ben de katiyen devam etmeyi düşünmediğimi, o yüzden aday olmasının uygun olacağını söyledim. Her görüşmemizde, aday olmam durumunda kendisinin aday olmayacağını söylüyor. Bu Fenerbahçe menfaatleri açısından son derece mert ve şeffaf bir durumdur. Kendisine imza toplaması gerektiğini ilettik. Bilgileri paylaşmamız gerekiyor. İmzaları toplayanlarla bilgi paylaşacağız. Biliyorsunuz reklam için adaylığını açıklayanlar oluyordu, bu nedenle imza toplayanlarla paylaşacağımızı ilettik. Şu ana kadar bu imzayı toplayan tek isim Sadettin Saran’dır. Bilgilerimizi de kendisiyle paylaşacağız. Bir öbür yanlış da, benim ve idarenin Sadettin Saran’ı desteklediği savıdır. Biz bir an evvel adayların çıkmasını istedik. Burada en kıymetli husus Fenerbahçe’nin menfaatleridir. Şampiyonluğa da koşarız, demokrasi şölenini de yaşatırız. İmza toplama hususu, bizim bilgimiz çerçevesinde olmuştur. Lakin bizim bir adayı destekleme lüksümüz de tutumumuz da yoktur. Hepinizi hürmetle selamlıyorum, inşallah bu akşam 3 puan alırız” diye konuştu.
Yorumlar kapalı.